Patojenlerden Arındırılmış Plazma Nakli ile Covid-19 Tedavisi

          Amerikan Gıda ve İlaç Kurumu (FDA) Covid-19 hastalarının tedavisinde "plazma nakli" yönteminin kullanılmasını geçtiğimiz günlerde henüz onayladı. Antikor aktarımı sağlayan plazma nakli ile hastalığı geçirmiş ve iyileşmiş Covid-19 hastalarından alınan kan, şekilli elemanları uzaklaştırılarak, ayrıca virüs, bakteri ve parazit gibi patojenlerden arındırılarak plazmasına ayrıştırılacaktır. Bu plazma yeni Covid-19 hastalarına  tedavi veya sağlık çalışanları gibi yüksek risk grubundaki kişilere  hastalıktan korunma amaçlı güvenli olarak verilebilecektir. Ülkemizin ve tüm dünyanın mücadele verdiği Covid-19 Pandemisi ile savaş kapsamında Gaziantep Üniversitesi olarak çok önemli bir projeyi hayata geçirmek üzere geçtiğimiz haftalarda yurtdışı ülkelerdekine benzer şekilde bu tedaviyi patojen arındırarak  güvenilir hale getirdik.Ülkemize kazandırdık.

 

        Yaklaşık yüzyıllık geçmişi olan ve günümüzde plazma nakli olarak bilinen bu yöntemin geçmişi, aşının çok daha öncesine dayanıyor. Henüz aşı bilinmiyorken grip ve kızamık salgınıyla mücadele için kullanılan plazma nakli, yakın zamanda SARS ve Ebola salgınlarına karşı da denendi. Covid-19'u tedavi için iyileşen hastalardan alınan kandan elde edilen plazma nakli, yakın zamanda ilk olarak Çinli doktorlar tarafından yapıldı. Şimdilerde ABD'li uzmanlar, tarihsel kanıtları cesaret verici olan plazma nakliyle daha kapsamlı çalışmalar yürütmek için FDA’nın onayını aldılar. Gaziantep Üniversitesi olarak biz de plazma esaslı oldukça etkin bu tedavi hizmetini en geç Nisan ayı ortasında halkımızın hizmetine sunmayı  planlıyoruz.

 

         Diğer plazma  nakil tedavilerinden çok önemli bir farkımız olacak, kanda yer  alan çeşitli virüs, bakteri ve parazitlerin patojen yükünü yok ederek transfüzyonla bulaşan hastalık riskini sıfırlamayı hedefliyor olacağız. Bu bizi dünyada bu tedaviyi uygulayan çoğu merkezden ayrıştıracak,  ayrıca kan bileşenlerinde bulunan beyaz kan hücrelerinin kalıntılarını inaktive eden sistemimiz sayesinde plazma nakili esnasında oluşabilecek istenmeyen reaksiyonlar en az düzeyde görülecektir. Gerek geçmişte gerekse günümüzde bu tedavinin en çok korkulan yan etkisi olan hastayı yeniden aynı yada yeni bir patojenle enfekte etme riski kuracağımız bu özel sistemle imkansız olacaktır.

 

        Bir insan belli bir virüs nedeniyle enfekte olduğunda, vücut enfeksiyonla savaşmak için antikor adı verilen özel olarak tasarlanmış proteinler üretmeye başlıyor. Bu antikorlar, kişi iyileştikten sonra kanın özellikle plazma kısmında aylarca, hatta yıllarca barınabiliyor.  ‘’Patojenden Arındırılmış Plazma Tedavisi’’ başlıklı proje  kapsamında , hastalığı iyileşen kişinin antikor bakımından zengin plazmasının yeni Covid-19 hastalarına verilmesi sonrası vücutlarının virüsle savaşma kapasitesi test edilecek. Yöntem başarılı olursa, hastaların hayatta kalma şansının yükselmesi ve solunum cihazlarına daha az ihtiyaç duyulması bekleniyor. Plazma nakli, bir çeşit aşı görevi üstleniyor. Ancak aşıdan farklı olarak, yalnızca geçici bir koruma sağlayabiliyor. Aşı, bağışıklık sistemini vücudun belli bir virüse karşı kendi antikorlarını üretmesi için eğitiyor.   Plazma nakli yaklaşımındaysa vücuda kısa ömürlü ve tekrarlanması gereken dozlarla başkasının antikorları enjekte ediliyor. Bu sayede iyileşmiş kişilerin kanında virüse karşı geliştirilmiş antikorlar(füzeler) hasta olan kişinin vücudundaki virüse karşı aktif hale getirilmiş olunur. Virüsün zırhındaki proteine bağlanan bu antikorlar(füzeler) bir kilitle anahtar gibi virüse yapışarak virusun hücre içine girmesini engelliyorlar. Çünkü hücrede virüsün vücuda geçmesine neden olan bir reseptör var ve virüsün yüzeyindeki bu zırh proteini antikorla(füzeyle) kapatıldığından, bu reseptöre bağlanamayan proteinler nedeniyle antikorlar(füzeler) virüsü bloke etmiş oluyorlar. Bu sayede virüsün replikasyonu yani çoğalması da önlenmiş oluyor.

 

        Özellikle durumu kritik hastalara verilecek bu plazma nakli tedavisinin patojen arındırma sistemi sayesinde yan etkileri olmaksızın güvenli bir şekilde uygulanması mümkün olacaktır. Özellikle ağır ya da ölümcül seyredebilen vakalarda gerçekten plazma nakli tedavisi hayat kurtarıcı olarak kullanılabilecektir.


       Bu projemiz, imzasını attığımız Radyofarmasötik İlaç Üretim tesisinden sonra, Zeugma İleri Düzey Tıp Teknolojileri Tematik AR-GE Merkezi konseptimizin faz-2 ayağını oluşturan Hücresel Terapi çalışmalarının da ilk adımı olacak. Heyecanla ve gece gündüz demeden çalışan projedeki bilim adamlarımıza, üniversitemizin değerli çalışanlarına, bu teknolojilerin hayata geçirilmesi için yatırım yapan, teknik birikimlerini bizlerle paylaşan ve destek olan yerli ve yabancı çözüm ortağı şirketlere teşekkür ediyoruz. Sağlıcakla kalın.

Prof. Dr. Ali GÜR

Gaziantep Üniversitesi Rektörü